Kelimelerini Değiş, Önce Beynin Sonra Hayatın Değişsin

Türkçe 78.000 kelimeden oluşan büyük bir dil. Toplumun büyük çoğunluğu ise sadece 400 kelime ile yaşamını sürdürüyor ve sonlandırıyor. Peki siz kaç kelime kullanıyorsunuz ve kullandığınız kelimelerin kaçı olumsuzluk içeren ifadelerden ulaşıyor? Bu soruyu düşünmeniz için size biraz zaman veriyorum. Cevabınızı değerlendirmek için tekrar geri döneceğiz. "of, olmuyor, yapamıyorum, başaramadım, hep benim başıma geliyor, kızgınım, öfkeliyim, herşey çok kötü" vb. kelimelerden sonra zihninizi hiç dinlediniz mi bugüne dek?

Eminim ki bir çoğumuz bugüne kadar böyle bir yöntem denememişsinizdir. Çünkü başkalarını hep dinlerde insan kendine hiç kulak vermez. Uzmanlar bir çok çalışmasında beynin gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemeyeceğini dile gitrmiştir. O halde beyin kandırılabilir bir organdır. Bununla birlikte beynin bu özelliği bize çok büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatları görebilmek ve kullanabilmek için kendinizi dinlemeli ve merak etmelisiniz. Beynimizin bu durumundan faydalanmak için en kolay yöntem ise kelimelerdir. Olumlu kelimeler, örneğin; "barış-huzur" ve "aşk", genlerin ifadelerini değiştirebilir, frontal lobumuzdaki alanları güçlendirebilir ve beynin bilişsel fonksiyonunu yükseltebilir. Ayrıca beynin motivasyonel merkezlerini harekete geçmeye sevk eder ve dayanıklılık oluşturur.

Bunun tam tersi, düşmanca, saldırgan bir dil bizi stresten koruyan nörokimyasalların üretiminde anahtar rol oynayan belirli genleri bozar. İnsanlar endişeye meyillidir ve bütünleşiktir-ki bu, ilkel beynimizin hayatta kalmak için tehditlerden koruyan kısmının özelliği- dolayısyla düşüncelerimiz doğal olarak önce endişe şeklinde açığa çıkar. Tek bir olumsuz kelime amigdalamızdaki (beynin korku merkezi) aktiviteyi artırabilir. Bu da neticede özellikle mantık, akıl, dille ilgili beyin fonksiyonlarını kesintiye uğratmaya neden olan onlarca stres-üretici hormon ve nörotransmitler salgılatır. Kızgınlık ifade eden sözler tüm beyin boyunca alarm sinyalleri yollar ve frontal lobta mevcut olan mantık ve akıl ile ilgili merkezleri kısmi olarak devre dışı bırakır.

Beyinde tüm bunlar olurken vitrinimiz olan vücudumuz ve ruhumuz olan duygularımızda sizce neler olmaktadır? Beyin aldığı tüm bu sinyalleri önce duygulara daha sonrada vücuda uygulatarak bir bütünleşik yapı ile dış görüntümüzü ortaya koyar. Sizin vitrininiz dışardan nasıl görünüyor? İşin gerçeği şu ki neyi konuşuyorsak onu yansıtıyoruz. Mesela siz hiç sürekli gülümseyen, pozitif yapıya sahip, yüksek enerjili insanların olumsuz kelimeler kullandığına şahit oldunuz mu veya sürekli asık yüzlü olan insanların pozitif, enerji veren kelimeler kullandığını hiç gördünüz mü?

O halde baştaki sorumuza "kullandığınız kelimelerin kaçı olumsuzluk içeren ifadelerden ulaşıyor?" geri dönüp cevabınızı yazmanızı ve sonrasında dışardan ağırlıklı olarak nasıl göründüğünüzü - :) :( :/ :I :S - bunlara benzer basit ifadeler ile çizmenizi istiyorum. Çıkan sonuç sizi hiç şaşırtmayacağı gibi çokta şaşırtacak. Ne konuşuyorsanız onun yansımasını göreceksiniz bu uygulamada. Bu farkındalık başta şaşkınlık oluştursada hemen sonrasında yüksek farkındalığa dönüşecek. Bu dönüşüm ise yeni bir başlangıç olarak yeni bir yaşam katacak.

Kelimelerimizin hükümdarı olarak artık onları sınıflandıracak, ayrıştıracak ve değiştireceğiz. Uyandığımızda içtenlikle "harika bir gün" deyip başlayın ve etrafınızda size sunulmuş güzellikleri görmeye çalışın. Yürümek gibi bilinçdışı ile yapılan bir eylemin mucizesini anlamaya çalışın. Karşınıza çıkan zorluklara "yapamam" demek yerine "bunu yapmanın yolu nedir?" deyin. "Hayat çok sıkıcı" demek yerine "ne güzel günlerim oldu eminim daha güzelleride olacak" deyin. "Sevmiyorum" yerine "burada sevmem gereken şey ne?" deyin. "Yıkıldım" demeyin "ne öğrendim" deyin. İşte tüm bu ve benzer kelimeler beyninize sizi iyileştirecek, harekete geçirecek, daha mutlu ve daha huzurlu olmanızı sağlayacak sinyalleri gönderecek. Bu sinyaller sizi gören insanlara tebessüm eden bir insan silüeti çizecek.

Daha mutlu olmak için önce beyninizi kandırın daha sonra çok gerçek bir hayat size gelecektir.