Sanatı Halka Verelim

 

Sanatın oluşumu ve evriminin tekrar konuşulması gerektiğine inanıyorum. Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünü kullanarak kişiyi etkileyecek biçimde anlatması ve estetik bir duygu uyandırmasıdır. Günümüzde sanat için birden fazla tanım olsa da bu değerlerin etrafında şekillenmektedir.

Ancak durum hiçte böyle değildir. Kaydedilen en eski sanat eseri, orta Hindistan'daki Bhimbetka’ da Oditoryum mağarası olarak bilinen kuvarsit kaya sığınağında bulunan,  10 kubbe ve bir gravür veya oluktan oluşan ve en az MÖ 290.000'den kalma olduğu bilinen Bhimbetka petroglifleridir.

 

Bhimbetka petroglifleri.

Rock Shelter 8, Bhimbetka 02.jpg

 

Bu duvar resimleri günümüz sanat tanımına uymamaktadır. Estetik, yaratıcılık gibi değerlerin uzağında belki bir mesaj verme belki de bir betimleme için yapılmıştır. Bu ve bunun gibi onlarca eser yapıldıkları tarih itibari ile estetik ve yaratıcılıktan çok uzaktır.

O halde sanat bir estetik kaygı ve yaratıcılığın ve de tarihin çok ötesinden başlamaktadır. Bilindiği üzere tarih yazıyla başlar. Ancak sanat insanla başlar. Ve sanat sadece estetik demek olamaz. Bugün sanat dediğimizde aklımıza maddi durumu iyi insanların ilgilendiği bir alan olarak geliyorsa sanatı elit sınıfların sadece kullandığı, yararlandığı veya üzerine konuşabildiği bir değer haline getirmişizdir. Çünkü günümüzde sanat için zaman ve para gibi değerlerin olmasının öncelikli olduğunu kabul edilmiştir.

Halbuki sanat en temelde insanların kendini ifade etme şeklidir. 290.000 yıl öncede böyleydi bugünde böyle. Edebiyat insanın kendini ifade etme yeteneğidir ve her insan kendini etkili şekilde ifade etmek ister. Bu bir elit davranışı değil temel ihtiyaçtır. Günümüzde kendini iyi şekilde ifade edebilen kaç kişi var?

Her insanın her şeye yeteneği olamayacağını kabul edelim. Kişi edebi ya da retorik olarak yetenekli olmayabilir ancak resim yaparak kendini ifade edebilecek bir alanı vardır belki de. 290.000 yıl önce yapılan bu resimlerle bugün yeni resim yapmaya başlayan insanın yeteneği neredeyse benzerdir. İlkini sanat eserini sayıp ikincisini çöpe atan değer nedir? Estetik mi, yaratıcılık mı yoksa heyecan uyandırma kaygısı mı, ya da eser olamayacak özelliklere sahip olamaması mı? Evet. Eser ile sanatın bir potada eritilmesi sanatı sadece eser statüsüne girebilen insanların tekeline sokmuş ve bunu da estetik, yaratıcılık gibi kavramlarla koruma altına almıştır.

O halde şunu sorabilirsiniz “o zaman herkes sanatçı mı?”

Tabii ki değil. Sanat ve sanatçı kavramlarının ayrışmamasından dolayı bu karmaşa yalanıyor ve sanat halka inemiyor.

Sanat herkesin ilgilenmesi gereken bir şey iken sanatçı uzman olduğu sanat alanında eser üreten kişi olarak ayrıştırılmalıdır. Sanat insanın kendini ifade etmesi, kendisine yaptığı terapi, başkalarına kendini en iyi şekilde anlattığı, ruhsal doyum yaşadığı en iyi ve en verimli alandır. Bugün mimari, heykel, resim, edebiyat, müzik, tiyatro ve sinema gibi sanat alanlarını estetik, yaratıcılık ve eser üretme kaygısından arındırdığımız taktirde sanat halka inebilir.

Eser olma şartlarını koruyarak, eser üretebilen kişilere sanatçı demeye vazgeçmeden sanatla iç içe olmak için eser üretebilecek yetenek aranma şartının ortadan kaldırılması gerekir.

Bunu yaptığımızda ne kazanacağız?

Sanatı bu şekilde arındırdığımızda insanlar 7 sanat dalı ile ilgilenmekten, eleştirilmekten ve bu alanda kendini geliştirmekten korkmayacak. Kültür seviyesi çok hızlı artacak çünkü; sanat artık insanların kendisiyle buluştuğu limanı olacak. Sanatsal okur yazarlık artacak. Bu artış ile birlikte çok daha fazla sanatçı yetişecek.

Cinayetler azalacak, psikopatlar iyileşecek, sanat eserlerini korumak için güvenlik görevlilerine ihtiyaç kalmayacak. Sinemalar, tiyatrolar ve kütüphaneler dolup taşacak. Doğanın kendini yenilemesi gibi toplum kendini yenileyecek. Bugün insana dair yakındığımız ne varsa bir çoğu azalmış olacak.

En son ne zaman bir Dostoyevski, Van Gogh, Michalengelo ve Tolstoy çıktı bu toplumdan. Van Gogh, Tolstoy gibi sanatçılar para kazanmak için mi sanat yapmaya başladı yoksa kendini ifade edebilmek için mi? Kesinlikle kendini ifade etmek için. O halde bugün sanatın olduğu yerle Tolstoy ve Van Gogh’un sanat yaptığı yer asla aynı olamaz.

Tüm savaşımız sanatı ait olduğu yere çekmek olmalı.

Sevgiyle ve sanatla kalın.