Toplumsal Arzu Fetişizmi

Fetiş ya da fetişizm dendiğinde toplumda cinsel çağrışım ilk sırada gelir. Tıpkı fenomen dendiğinde felsefe yerine sosyal medya ünlülerinin akla ilk gelen şey olması gibi. Ruh biliminde fetişizm “karşı cinsin giysi ve benzeri eşyasıyla cinsel doyuma ulaşma biçimindeki cinsel sapkınlık.” Olarak tanımlanır. Ancak biz ruh bilimindeki anlamına değil neredeyse hiç bilinmeyen ve kullanılmayan toplum bilimindeki anlamı üzerinden ilerleyeceğiz. Toplum biliminde fetişizm ilkel toplumlarda doğaüstü gücü ve etkisi olduğuna inanılan canlı ya da cansız varlıklara tapma biçimindeki eylemlerin tümüdür.

Bir nevi putperestlik ya da ateşe, güneşe, hayvanlara tapma gibi düşünebilirsiniz. Tabii bir de unicorn var bunu atlamak istemiyorum. Tüm bunların dışında insanı da bu kategoriye sokabiliriz. Özellikle günümüzde bazı insanların doğa üstü güçleri olduğuna inanıp onlara tapan insanların sayısı çok fazla. Ancak biz bugün fetişizmi doğa ve insan davranışları üzerinden değerlendireceğiz.

Fetişizmden sonra toplumda sürekli bir cinsel çağrışım uyandırmasına rağmen aslında anlamsal olarak cinsellik tarafından tecavüze uğrayan bir diğer kavram olan arzuya bakalım. Arzu; istek, isteme, dileme, yönelim, eğilim anlamlarını taşımaktadır. Tüm bu anlamların cinsellikle harmanlanması ve bütünleştirilmesi gene toplumumuzun yani bizlerin ürünüdür. Doktor olmak isteyen bir çocuğun bu isteğini rüyasında görecek kadar yüksekten istemesi onu arzulaması anlamına gelir. Bu hali ile istenilenlerin en üst perdeden istenmesi anlamını çıkarabiliriz.

Konuya girmeden önce bu iki kavramı açıklama gereği duydum. Çünkü bu iki kavramın bilinenin aksine davranışlarımızda nasıl yer aldığını ve aslında neyin içinde olduğumuzun anlaşılması yönünden önemli buluyorum.

Şimdi yavaş yavaş konuya giriş yapabiliriz.

Ulaşım, büyüklük, doğal güzellik vb tüm başlıklarda birbirinin aynı olan iki tatil bölgesini düşünün. Birine yılda bin kişi giderken diğerine yılda yüz bin kişinin gitmesinin nedeni toplumsal arzu fetişizmidir. Çünkü birey ne istediğini neye eğiliminin olduğunu bilmediği için biraz daha popüler olanın peşine giderek oradaki toplumun arzularını yaşamaya çalışır. Bu tip seçimlerin sonunda ise genelde dinlenmek yerine daha çok yorulmak ile karşılaşır insan. Çünkü ne istediğini, neyi arzuladığını bilmeyen insanlar bir toplu fetişizmin kurbanı olmaktan kaçamazlar.

Toplumsal arzu fetişizmini her yerde görebilirsiniz. Bu fetişizmin en büyük kaynağı ise farkındalığı düşük ancak popüleritesi yüksek insanlardır. Bu tipler genelde kurnaz diyebileceğimiz profillerdir. Bunlar farkındalığı düşük insanları sosyal medya vb araçlar üzerinden “herkes burada, herkesin gittiği yer, herkes memnun, sizi özel kılan yer” vb manipülasyonlarla birlikte tercihlerine etki ederek seçimlerini istedikleri şekilde yönlendirmektedir.

Toplumsal arzu fetişizmi sürüye dahil olduğunuz her yerdedir.

Bu demek değildir ki herkesin gittiği yere gidenlerin farkındalığı düşüktür. Bunun ayrımını şöyle yapmalısınız. Orayı diğer yerlerden farklı kılan nedir, orada olup diğer yerlerde olmayan şeyler nelerdir, yoğunluğa ve konforsuzluğa değecek bir seyahat mi? Bu sorulara verecek olduğunuz cevaplar konuyu açıklığa kavuşturacaktır.

Bireylerin akan bir şelale misali kendilerini en çok yok saydıkları ve içinde kayboldukları bir diğer arzu fetişizmi inançlar dünyasıdır. Bu dünyada insan eğilimleri üzerinden isteklerini arzuya dönüştürdüğü taktirde onlara ulaşabilecek yolları gene genelleme bakış açısıyla değerlendirip herkes bunu yapıyorsa bu doğrudur diyerek ilerler. Bir örnek verecek olursak kabul olmasını istediği dua için Tanrıdan değil türbeden yardım istemesi. İşte bu fetişizm arzuların cehaletle birleşmesinde toplumun ne kadar yönlendirici olduğunun kanıtıdır.

Para kazanma arzusu da gene fetişizmin en güçlü olduğu yerdir. Özellikle kısa yoldan para kazanmaya çalışan insanların arzuları yüksek ve fetişleri güçlüdür. Kurnaz bir topluluk üzerinden çok rahat şekilde manipüle edilebilirler. En güzel örneği ise borsa oynayanların finansal ağırlık oranlarında gizlidir. Dört buçuk milyon borsa yatırımcısının %70’inin pörtföyü 50.000 TL’nin altında. Sadece %3’lük kısmı 1 milyon TL’nin üzerinde. Bu tabloya baktığınızda borsadaki ağırlığın ters orantı üzerine kurulduğunu görebilirsiniz.

Toplumsal arzu fetişizmini dünyanın her yerinde her yöresinde ve her konuda görebilirsiniz. Çünkü kurnazlar en çok cehaletin olduğu yerde beslenir.

Son söz: Siz kendinizi bilirseniz kimsenin arzularında fetişizm aracı olmazsınız.