Yeni Bir Dil Öğrenme Psikolojisi

Yeni bir dil öğrenmek ve birden fazla dil bilmek neredeyse insanlığın var oluşundan beri en kıymetli gelişim alanlarından birisi. “bir dil, bir insan” yerine “yeni bir dil, yeni bir hayat” demek çok daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.

Dünya çapında en çok satan kitapların Türkçe çevirisini okuğumda bile büyük bir haz alırken, kitabın ana dilinde ne kadar daha etkiliyeci olabileceğini her zaman düşünmüşümdür. İnsanın gelişimi ve kendini zenginleştirmesi her insan için çok önemlidir. Gelişim öyle bir şeydir ki uzun bir yolculuk sonrası son virayda sırra vakıf olabileceğiniz bir yola benzer. Eğer sırra vakıf olacağınız virajda sır size ana dilinizde değilde farklı bir dilde verildi ise işte o zaman sadece süreç içerisinde öğrendiklerinizi kendi seviyeniz kadar analiz edip onlardan yaptığınız çıkarımlar kadar gelişebileceksiniz. Yaptığınız bir araştırma veya ulaşmak istediğiniz bilgi sizin dilinizde değilse ve siz o dili bilmiyorsanız gelişiminiz sekteye uğrayacaktır. Hal böyle iken kendi gelişimine önem veren bir insan olarak yeni bir dil öğrenme konusunda ki engellerimi ve bunlara sunacağım çözümlerimi artık geniş bir masaya yatırma vaktimin geldiğini düşünüyorum.

İnternet arama motorlarına “dil öğrenme” yazdığınızda karşınıza çıkan ilk ifade “yabancı dil” dir. “Yabancı” kelimesini başlı başına size uzak duran ve uzak durmanız gerektiği imajını veren bir kelime olarak değerlendiriyorum. Sokakta yürürken hiç tanımadığınız yabancı insanlara adres sorma, saat sorma vb bilgi almak kaynaklı sorular dışında bir soru sormayız. Mesela bir yabancıya nasılsınız diye sormayız. Çünkü hem ondan gelecek tepki konusunda emin olamayız hem de bunun gereksiz olduğunuz düşünebiliriz. Peki içinde öğrenme olan bir konunun başına “yabancı” kelimesini koyduğumuzda buna karşı olan yaklaşımımız ve isteklililiğimiz ne oranda olacaktır? Lütfen bu soruyu 1 ila 10 puan arasında kendi içimizde puanlayalım. Eğer vereceğiniz puan gene sizin değer skalanıza göre düşük kalıyorsa burada yapacak olduğumuz ilk iş kendimize yeni bir ifade bulmak olacaktır. “yabancı dil” yerine “yeni bir dil” ifadesi öncelikle zihnimizde ki olumsuz duvarı yıkacaktır. Duvar yıkıldığına göre artık yola koyulabiliriz. Yol veya yollar. Yeni bir dil öğrenmek için dil öğrenmiş diğer insanların görüşlerine başvurmak en sıkça tercih ettiğimiz yolların başında gelir. Aynı yoldan yürümüş birinin tecrübelerinin bizlere ışık olacağına inanırız. “Yeni bir dil öğrenmek istiyorum, nasıl yapabilirim, neler tavsiye edersin?” sorusunu yönelttiğimizde o yolda yürümüş, yolu deneyimlemiş, engelleri aşmış insan bir süre sessiz kalıp daha sonra cümleye “yani” diye başlayıp daha sonrasında “şimdi” diye devam edip, “çok zaman ayırman gerek” kapanış cümlesi ile nasıl yapamayacağınızı anlatır. Bu tanım, yatalak olarak yaşayıp bir adım atmanın hayalini kurup doktora bunu nasıl yapabileceğini soran bir hastaya doktorun yüz metre kısa koşu da rekor kırmanın imkansızlıklarını anlatması ile aynı şeydir. Yeni öğreneceği dilde “benim adım Murat” dediğini düşündüğünde heyecanlanan bir insana filoloji yüksek lisans şartı olmadan yeni bir dil öğrenmeye başlayamacağı demotivasyonunu vermek ne kadar acı. Halbu ki yeni bir dil öğrenmek isteyen isteyen insaların çok büyük bir çoğunluğu kendini ifade etmek, konuşulanı ve yazılanı anlamak, o dilde okumalar yapabilmek amacı ile bunu öğrenmek istiyor. Ancak ne üzücü ki ülkemizde bir şeyler yapmak isteyene nasıl yapabileceğinden ziyade nasıl yapılamayacağı hep anlatılıyor.

Yeni bir dil öğrenmek veya bir şey öğrenmenin önündeki en temel şey, olumsuz çevre faktörünün bizi etkilmesine izin vermemiz. Yeni bir şeyler öğrenmek istediğinizde ona bir yabancı gibi bakmayın, size nasıl yapamayacağınızı söyleyen insanlardan deneyimlerini anlatmalarını istemeyin. Kusursuz, mükemmel, hatasız bir yolculuk beklentisine girmeden, sadece ve sadece bir adım atabilmenin size verdiği heyecanı yeşertin içinizde. Unutmayın ki bir çiçekle bahar gelmesede her bahar bir çiçekle başlar.

Tüm bunlardan sonra, yararlanabileceğimiz bir kaç tekniği aşağıda paylaşıyorum.